Makaleler

Resveratrol, Polidatin, Glutatyon ve NAD+, araştırmaların uzun süredir odaklandığı 'uzun ömür molekülleri' olarak adlandırılan dört moleküldür. 

Yaşlanma süreci, birden fazla sistemi etkileyen fizyolojik düşüşlere neden olur ve çoğu zaman çeşitli hastalıklara karşı hassasiyeti artırır. GeroScience' daki önemli bir araştırma alanı, ya yaşla birlikte ortaya çıkan eksiklikleri gidererek ya da uzun ömür ve dayanıklılıkla ilgili biyolojik yolları doğrudan etkileyerek, vitaminlerin yaşlanmada sağlığın modülatörleri olarak rolüne odaklanır.
 

Dilimize Uzun ömürlülük olarak çevrilen Longevity terimi, sadece yaşanan sürenin uzunluğu olarak anlaşılsa da bundan çok daha fazlası demek. 

Nature Aging’de yayınlanan yeni bir çalışmada özellikle iki dönemde insanın daha hızlı yaşlandığı saptanmış:

40’lı yaşların ortaları ve  60’lı yaşların başlarındaki dönem

40’lı yaşların ortasındaki değişimler:
lipidlerin, kafeinin ve alkolün metabolizmasıyla ilgili moleküllerde değişimler ve ayrıca kardiyovasküler hastalıklar, cilt ve kaslarda işlev bozuklukları olarak belirtiliyor.

60’lı yaşların başındaki değişimler; karbonhidrat ve kafein metabolizması, kardiyovasküler hastalık, cilt ve kas, bağışıklık düzenlemesi ve böbrek fonksiyonuyla ilişkili bulunuyor.

Stanford Üniversitesi araştırmacıları, 25 ila 75 yaşları arasındaki 100'den fazla yetişkinden her 3 ila 6 ayda bir toplanan örneklerde 135.000 farklı molekülü (RNA, proteinler ve metabolitler) ve mikroorganizmaları (bağırsaklarda ve katılımcıların cildinde yaşayan bakteriler, virüsler ve mantarlar) değerlendirdiği çalışma longevity ve yaşlanma sağlığı bakışımıza katkı sunuyor.